 |
Guanajuato |
Bu geziye çıkmadan önce ülkeleri, şehirleri araştırırken, bu
geziyi daha önce yapmış kişilerin bloglarını okurken bazı şehirler bir şekilde beni daha çok cezbetmişti. Meksika için de aklıma takılan en önemli şehir Guanajuato idi. Tüneller
üzerine kurulmuş olması, pastel renkli evleri, daracık sokakları bana çok çekici
gelmişti. Dolayısıyla Meksika'da başlangıcı bu şehirle yaptım.
Tijuana’dan uçakla Guanajuato şehrine yaklaşık 30 km
uzaklıktaki havaalanına gidişim yaklaşık 2 saat sürdü. Bindiğimde saat öğleden
sonra 4 civarıydı, indiğimde ise 8 civarı. Çünkü Meksika’da da saat farkı var
ve daha doğuya gitmiş oldum. Dolayısıyla indiğimde hava çoktan kararmıştı.
 |
Guanajuato |
Meksika da USA gibi eyaletlerden (31 eyalet) oluşuyor ve
gittiğim eyaletin ismi de Guanajuato. Guanajuato şehri de bu eyaletin başkenti,
en büyük kenti ise Leon. Guanajuato şehri aynı zamanda Unesco koruması altında.
 |
Guanajuato |
 |
Guanajuato |
 |
Guanajuato |
Meksika’daki ilk günüm biraz maceralı başladı. Gelmeden önce
havaalanından şehre nasıl giderim diye araştırdığımda otobüs olmadığını tek seçeneğin
taksi oldugunu görmüştüm. Taksi de 12 usd civarı diye okumuştum. Ben de nasıl
olsa başkalarını bulur ortaklaşa paylaşır giderim diye düşünüyordum. Ama uçakta
benim dışımda sadece birkaç yabancı vardı ki onları da zaten dışarıda isimleri kâğıtta
yazılı bekleyenler vardı. Ayrıca Guanajuato şehrine gittiklerinden de emin
değilim. Neyse, taksi için havaalanı içinden bilet almanız gerekiyor. Gidip
sordum ne kadar diye, en ucuzu 440 peso, yaklaşık 35 usd dediler, kuru da düşük
tuttular. Yani nerdeyse uçak paramın yarısı kadar. Açıkçası bu parayı vermek
istemedim. Havaalanı küçük olduğundan dısarda belki daha ucuz taksi bulurum
diye havaalanının dısına yürüdüm. Ama hava karanlık, şehrin dısı, ortada pek
araç yok. Zaten Meksika ile ilgili olumsuz bir imaj var ve daha ilk gunumde
bunu da aşmam kolay değildi. Bir taksi durdu ama Leon’a gidiyorlarmış.
Havaalanı zaten Leon ve Guanauato şehri arasında ve gelenlerin çoğu Leon’a gidiyordu.
15 dakika kadar ne yapsam diye düşünürken özel bir araç durdu. 25-30 yaşlarında
2 genç, nereye gibisinden bana baktı. Guanajuato dedim, elleriyle atla dediler.
Ben teşekkürler sizi yormayayım baabında bir şeyler söyledim ama pek
anlamadılar. Bu arada arabaya baktım içeride bir de bayan var. O da çıktı,
Allah’tan o biraz İngilizce biliyormuş, biz zaten oraya gidiyoruz atla dedi. Ama hallerinden aslında
pek de oraya gidiyorlarmış gibi bir durum yoktu. Biraz ısrar edince, 35 usd
taksi veya bedava otostop şeklinde 2-3 saniyelik beynimde uçuşan resimlerden sonra
haydi hayırlısı deyip çantayı attım arabaya. Açıkçası ilk günün de gerginliği
ile çok tırstığımı söylemem lazım. Arabada arkada bayan ve bir erkek, önde diğer
erkek şoför, yanında ben ama hafif çapraz şekilde :) Her türlü olasılığı düşünerek
aksiyon hareketleri belirliyorum içimden. Bu arada bir geçiş noktasından
geçerken polis durdurdu, çunku arabanın ön farları çalışmıyormuş. Yuh dedim,
gece yarısı bir de farları çalışmayan arabada. Çocuk 10 dakika polisle konustu,
neyse atlattık. 5 dakika sonra motor soğusun diye yokuş yukarı bir yerde durduk
biraz. Araba biraz Allahlık. Tabi sonra çocuk çalıştıramadı. Ben ve diğer erkek
çocuk arabayı yokuş olunca önden ittik, araba çalışsın diye. İçimden tamam canı
kurtardık ama çantalar gidecek herhalde, çalıştırıp gitse bir şey yapamam.
Neyse çalışınca tekrar binip Guanajuato’ya ulaştık. Aslında gayet iyi çocuklardı.
Kız ve arkadaki erkek evlilermiş, bebek bekliyorlarmış, öndeki çocuk da kızın erkek
kardeşi. Kız biraz İngilizcesini pratik etmek istiyor, biraz da enteresan
birisiyle muhabbet etmek istiyorlar. Nereye gidiyorum, nereliyim, Türkiye’nin
en ünlü kişileri kim, yalnız mıyım, evlenmeyi düşünüyor muyum, bizim bir teyze
kızı var falan filan.. Yani bayağı tırssam da gayet keyifli geçti.. Bir daha
yapar mıyım hiç sanmıyorum :)
 |
Guanajuato |
 |
Guanajuato |
Şehre ulaştığımda gece 10-10:30 civarıydı sanırım. Çocuklar
beni şehir merkezinde tünelin bir tanesinde indirdiler. Merdivenlerden yukarı,
şehre çıktım. Elimde GPS ile çalışan haritam daha önce rezervasyon yaptığım
hosteli aramaya başladım ama hafif yokuş yukarı daracık yollar, üzerinde tabela
olmayan evler, yakınlarındayım ama hosteli bulamadım. En son evin birinin
kapısını çaldım. Bir çocuk sağolsun hostele kadar götürdü. Sabah 7:30’da San
Diego’dan çıkmıştım, Meksika’daki ilk hostelime ulaştığımda gece 11 civarıydı.
 |
Şehrin en güzel binası bir tiyatro binası |
 |
Guanajuato |
 |
Guanajuato |
 |
Guanajuato |
Ertesi günü, sabah şehri keşifle geçti. Şehir çok hareketli,
ayrıca bir tane de üniversite var ve sanırım popüler bir üniversite. Şehre
biraz da üniversite şehri diyorlar. Ayrıca şehir beklediğimden daha az
turistikti, çoğunluğu da yine Meksikalı turistlerdi. Dolayısıyla kendimi gerçek
bir Meksika şehrinde hissettim. Rengarenk evler, labirent gibi tüneller ve
şehrin içinde metro giriş çıkış gibi tünele giriş, çıkışlar ile şehrin dokusu
gerçekten çok güzel. Tüneller önce sel baskınlarına karşı yapılmış ama daha
sonra yapılan barajla sel sorunu çözülünce diğer problem trafiği bu tünellere alarak
çözmüşler. İyi de yapmışlar, yoksa yukarıdaki dar yolların arabalara yeteceğini
hiç sanmıyorum. Bu arada bu tünellerde yayalar da yürüyor. Birine girdim, 100-200 metro sonra tünel 3'e ayrıldı, zaten içinin çekici bir tarafı da yoktu geri döndüm.
 |
Guanajuato ve Tüneller |
 |
Guanajuato ve Tüneller |
 |
Guanajuato ve Tüneller |
 |
Guanajuato ve Tüneller |
Öğleden sonra ayrıca Mumya Müzesini ve hemen bitişiğindeki
mezarlığı gezdim. Mezarlık çoğunluğu 7 katlı duvar mezarlarından oluşuyor, bunlar günümüz mezarları.
Ayrıca mezarın bir tanesinin başında dakikalarca ölüyle konuşan bir kadın
vardı. Mezarlık ve mumya müzesi bir gün önceden gelen korku duygularımı iyice
tavan yaptırdı. Sanırım ülkeye alışmak için güzel tecrübe oldu :)
Bir cafede tanıştığım Meksikalı bana nereli olduğumu sordu,
Türk’üm dedim. 10 dakika sonra bana döndü, Türkiye denilince neleri biliyordum
diye düşündüm şunlar aklıma geldi dedi, sırasıyla; Atatürk, Gallipoli
(Gelibolu), Armanian Genocide (Ermeni Soykırımı) ve Midnight Express filmi..
Enteresan..
Kazak arkadaşla son gece gezerken Türk görmediğim ilk şehir
dedim. Sonra marriachilerin müziklerini dinlerken marriachilerden birisi dinleyen
kişilerin bir kaçına ülkelerini sorup yüksek sesle söylemeye başladı. Bana da
sordu.. 5 dakika sonra yanımda bir Türk çift belirdi, biz de Türk’üz diye.. Kız
USA’de erkek Meksika’da yaşıyormuş. Türkler her yerde..
Ayrıca şehirde -hostelde, tourist informationda çalışanlar
dahil- kimse İngilizce pek bilmiyor. İletişim kolay olmadı benim için ama zaman
gectikçe bir yolunu bulucam sanırım. Bu arada kaldığım hostel El Catrin'di, gecelik 160 peso.
 |
Kaldığım hostelin terasından |
Guanajuato, çok keyifli bir şehir. Biraz bizim Safranbolu
tadında ama daha canlı, daha otantik bir yer. Meksika’ya başlamak için güzel
bir seçim oldu. Bir sonraki durak yine küçük bir şehir, Patzcuaro..
 |
Guanajuato |
Çok büyük yürek isteyen bir iş yapıyorsun dostum. Önün açık, şansın hep yanında olsun. Saygın
YanıtlaSilDostum çok sağol, bazısı bir zamanlar senin iş amaçlı dolaştığın ülkeler, yabancı değilsin :)
Sil